Bu acı kayıp, yalnızca Manisa'yı değil, tüm Türkiye'yi derinden etkiledi. Onun ardından düzenlenen cenaze töreni, farklı görüşlerden insanları bir araya getirerek adeta bir birlik mesajı verdi ve anlamak isteyenlere unutulmaz bir ders sundu.
Henüz 15 ay önce, Manisa halkının teveccühüyle CHP'den büyükşehir belediye başkanı seçilen Ferdi Zeyrek, kısa sürede halkın sevgisini kazanmış, gönüllere dokunmuş bir liderdi. Sempatik tavırları, kucaklayıcı yaklaşımı ve insan odaklı hizmet anlayışıyla herkesin takdirini topladı. Şahsen bir Manisalı olarak, onun şehre olan sevgisini ve hizmet heyecanını yakından gözlemleme fırsatı buldum. Tek amacı, doğup büyüdüğü topraklara layıkıyla hizmet etmekti. Eksikleri ve hataları elbette olabilirdi; ancak bunlar, onun samimiyetle çalıştığı gerçeğini değiştirmezdi.
Ferdi Zeyrek, bir belediye başkanının nasıl olması gerektiğini herkese gösterdi. Göreve başladığı ilk günden itibaren halkın içinde, onların yanında oldu. Koruma ordularıyla değil, yalnız başına Manisa sokaklarında dolaşır, karşılaştığı herkesle selamlaşır, dertlerini dinlerdi. Bu doğal ve samimi tavır, halkın uzun zamandır özlemini duyduğu bir lider profilini ortaya koydu. Onunla birlikte, siyasetçinin halktan uzaklaşmaması gerektiği gerçeği bir kez daha hatırlandı.
Ferdi Zeyrek, yalnızca bir siyasetçi değil, aynı zamanda sevgi dolu bir aile babası, mütevazı bir insan, halkın içinden biri olarak tanındı. Ölümünün ardından sosyal medyada yayılan görüntüler, onun ne kadar samimi ve içten bir kişiliğe sahip olduğunu tüm Türkiye'ye gösterdi. Onu tanımayanlar dahi bu görüntülerle tanıdı, sevdi ve kaybının büyüklüğünü hissetti.
Manisa gibi tarihi ve kültürel zenginlikleriyle bilinen bir şehirde, Ferdi Zeyrek'in siyaset anlayışı yalnızca projelere değil, insanlara dokunmaya dayanıyordu. Onun en büyük başarısı, halkla kurduğu güven ve sevgi bağını siyasetin merkezine yerleştirmesiydi. Mütevazı kimliği, tüm siyasetçilere örnek olacak nitelikteydi. Güler yüzü ve içten davranışları, unutulmaya yüz tutmuş erdemleri yeniden hatırlattı. Siyasi çatışmalardan uzak durarak, sevgiyle ve güvenle halkın gönlünü kazandı.
Cenazesi, bu sevginin ve güvenin en somut göstergesi oldu. On binlerce insan, onu son yolculuğunda yalnız bırakmadı. Manisa'nın sokaklarında bir sevgi seli oluştu; gelemeyenler ise televizyon başında gözyaşlarıyla bu vedaya eşlik etti. Bu cenaze, bir kez daha gösterdi ki, halkın gönlünde yer edinmek, büyük projelerden çok daha değerlidir.
Ferdi Zeyrek'in ardından alınması gereken en büyük ders, siyasetin insan odaklı bir hizmet alanı olduğudur. Onun mirası, dürüstlük, samimiyet ve halkla iç içe bir yönetim anlayışıdır. Bugün siyasetçilere düşen görev, Ferdi Zeyrek'in bu mirasını anlamak ve onun gibi gönüllere dokunabilen liderler olabilmektir. Çünkü siyaset, yalnızca projeler üretmek değil, insanlara güven ve umut vermektir.
Ferdi Zeyrek, Manisa'nın dönüşümünde bir mimar, Türkiye için ise bir örnek lider olarak hatırlanacak. Onun bıraktığı değerleri yaşatmak, hepimizin sorumluluğudur. Çünkü bir Ferdi Zeyrek, bu dünyadan geçti; geriye ise sevgi, güven ve samimiyetle örülmüş bir miras bıraktı.