Kısa Dalga net haber sitesinde Canan Coşkun imzasıyla yapılan haber aşağıda aynen aktarılmış olup, habere bakıldığında ilk akla gelen MİT için ayrılması düşünülen alanın bir olumsuzluk olduğunu sit alanının MİT adı altında sanki başka amaç için kullanılmak istendiği bu alanların sit alanı olduğu gibi bazı kasırlarında olduğu bunların değerini yitireceği gibi aslında buranın imar konusunun ise İBB kontrolünde olduğu ima edilerek bu işlemin bir zarar olduğu düşünülmektedir.
Tüm medya mensupları şunu bilmelidir ki bir ülke ne kadar maddi imkanlarıyla güçlü olursa olsun milli geliri dünyadaki en yüksek olan ülkeden üstün olsa dahi Milli İstihbaratı başarısız ise o ülke başarıyı yakalayamaz.
Askeri ve polis teşkilatı silah ve mühimmat olarak dünyanın en güçlü silahlı kuvvetlerine sahip olsa da eğer Milli İstihbarat Teşkilatı gerekli destek ve ekipmanı, personelinin başarı olarak İstihbarat ve İstihbarata karşı koymada güçlü olmaz ise ekonomik olarak en zayıf ülkenin istihbarat ekibinin istihbarat oyunu karşısında başarı gösteremez ise var bildiğin uçakların, Siha, İha, ve jetlerin olası bir savaşta hiç ummadığın bir istihbarat zafiyeti sonucu uçamayabilirler.
Bu durumda sit alanı tarihi kasırlar dediğin yerler düşman uçakları ile yerle bir olur. Kısacası ülkeler İstihbarat teşkilatları ne kadar güçlüyse o kadar güçlüdürler. Ülkenin istihbarat teşkilatı için sit alanı tarihi kasırlar mesele değildir.
İstihbaratını güçlendirmek verimli çalışmasını sağlamak için yapılması gereken ne ise devletin tüm ilgili kurumları destek vermelidir. Medya her konuda hassasiyetini dile getirse de Milli İstihbarat Teşkilatı için yapılacak olan her şeyin mubah olacağı bilincini unutmamalıdır.
www.haberpars.com
CANAN COŞKUN
Kısa Dalga - İstanbul'un askeri alanları birer birer yapılaşmaya açılırken, son değişiklik Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) Maslak'taki İstanbul Bölge Başkanlığı için yapıldı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın askıya çıkardığı imar planı değişikliğine göre, MİT'in kullanımındaki mevcut araziye 50 dönüm ek alan kazandırılıyor.
Bu ilave alan, korunması gerekli kültür varlığı olarak tescillenen Maslak Kasırları arazisine kadar uzanıyor.
Maslak Kasrı
Ancak plan değişikliği yalnızca bir genişleme değil, aynı zamanda koruma statüsünün zayıflatılması anlamına geliyor. Boğaziçi Kanunu kapsamındaki ve doğal sit statüsünde olan bu alanın derecesi, Nisan 2025'te "sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı"na çevrildi. Bu değişiklik, hem turizm faaliyetlerine hem de konut inşaatına yasal zemin sağlıyor.
Planlama alanından bir görünüm
İstanbul'un Sarıyer ilçesindeki Maslak'ta, MİT İstanbul Bölge Başkanlığı'nın bulunduğu alana ilişkin bir imar planı değişikliği yapıldı. Plan teklifi, teşkilatın arazisine 50 dönümlük ek alan kazandırmayı öngörüyor. Ancak eklenen bölüm, Boğaziçi Kanunu kapsamındaki alanda kalıyor ve Maslak Kasırları gibi korunması gerekli kültür varlıklarına komşu bulunuyor.
Söz konusu arazi daha önce doğal sit alanı statüsündeydi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın 28 Nisan 2025 tarihli oluruyla alanın sit derecesi "sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı" olarak değiştirildi, bu karar 4 Mayıs 2025'te Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yeni statü, bölgede turizm faaliyetleri ve konut inşaatı yapılmasına da olanak tanıyor.
Planlama alanından bir görünüm
Plan raporunda, yapılaşma koşulları emsal 1.50 ve yükseklik 5 kat olarak gösterildi. Alanın bir kısmı Maliye Hazinesi'ne ait, planlama alanının 183 bin 478 metrekaresi MİT'e tahsisli durumda.
Söz konusu alanla ilgili plan değişikliği yapılırken kurumlara görüşleri de soruldu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı, Planlama Şube Müdürlüğü'nün, 8 Ağustos 2025 tarihli görüşünde, söz konusu alanın bir kısmının Boğaziçi Kanunu'na tabi olduğu belirtildi. İBB, Danıştay 6. Dairesi'nin 18 Aralık 2014 tarihli kararına göre, Boğaziçi Gerigörünüm ve Etkilenme Alanı'nda plan onama yetkisinin İBB'de olduğu, plan onay, dağıtım ve askı süreçlerinin de İBB tarafından yürütülmesi gerektiği anlatıldı.
İSKİ'nin verdiği görüşteyse, planlama alanının Balaban Deresi'nin taşkın önlemli yapılaşma alanı içerisinde kaldığı aktarıldı. İSKİ, tarihi harita bilgilerine göre, planlama alanında tarihi Taksim Suyollarına bağlı galeri hattı ve pik boru geçtiğinin tespit edildiğini kaydetti. İstanbul 3 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararına göre, söz konusu galeri hattı "korunması gerekli kültür varlığı" olarak tescil edilmiş durumda.
Görüşü sorulan Sarıyer Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü ise 23 Temmuz 2025 tarihli yazısında, planlama alanındaki parsellerden birinin bir kısmının 1. Grup kültür varlığı olarak tescilli Maslak Kasırları'nın ve bu kasırlara ait bahçelerin bulunduğu alanda yer aldığı belirtildi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Planlama Şube Müdürlüğü'nün 29 Ağustos 2025 tarihli görüşünde de kamu hizmet alanına eklenen yaklaşık 50 bin metrekarelik ilave alan ve plan değişikliği teklifiyle öngörülen inşaatın hareketli nüfusun artmasına neden olacağı ve ulaşım yoğunluğunu arttıracağı değerlendirildi.
Görüşte ayrıca sit derece değişikliğinin doğal yapının tahrip edilmesine sebep olacağı, bu sebeple değişiklik kararıyla ilgili yeniden bir değerlendirme yapılması gerektiği belirtildi. İBB'nin bu derece değişikliğine itiraz ettiğinin aktarıldığı yazıda, itirazın kabul edildiği ya da reddedildiğine dair bir yazının kendilerine ulaşmadığı kaydedildi. Söz konusu sit derece değişikliği kararına karşı İBB tarafından 5 Ağustos 2025'te İstanbul 11. İdare Mahkemesi'nde dava açıldığı belirtildi.
Söz konusu davaya karşın askıya çıkarılan planlara 1 ay boyunca itiraz edilebilecek.