Eluca Atalının "Anka kuşu - Yeniden doğuş" kitabı

Anka Kuşunu göremediğin için hesretle yaşama. O, senden uzakta değil: onu başka yerde arama. O, senin içinde. Eğer kendine güveniyorsan ona ulaşabilirsin! Anka Kuşu,  kendi yolunu belirleyen ve bunun için çalışanlardır. Anka Kuşu kendi hekayelerini kendileri yazanlardır. Yavru bir kuş, tüm canlılar gibi doğanın bir varlığı olarak yumurtadan çıkar, yalnız o hiç umursamaz bir tane değildir. Gördüğü her şeyde mantık arar: içinden çıktığı yumurtanın neden yuvarlak olması bile onun soruları arasına girer. En temelinde, tüm yavrular gibi o da hızlı büyümek, büyük gökyüzünde uçmak istiyor. Durmadan uçuş denemeleri yapan yavru kuş, bir gün annesinden habersiz yuvadan boşluğa atlar, mavi gökyüzünde süzülürken hissettiği özgürlük ve rahatlıkla hayrete düşer ve sonsuzluk içinden, siyah-mavi bulutların arasından süzülen sarı ışığa doğru yol alıp ilerlerken büyük Güneş'e vurulur.      

 O, Güneş'e ulaşma isteğini annesine söylediğinde kesinlikle "olmaz" cevabıyla karşı karşıya kalır. Güneş'e gidecek yol yavru kuştan milyonlarca yıl uzaktadır, bu, bir kuş ömrünün zerresini oluşturan çok uzun bir zamandır. Yalnız yavru kendi inatçılığından vazgeçmiyor, Güneş'e gitmek için yola koyulur. Kuşlar arasında zekâsıyla ün yapmış karga, alışkanlığı üzere yeni haber yayarken, yavru kuşa uzak bir diyarda, kayalıklar arasında bir mağarada Anka kuşu adlı bir varlığın var olduğundan haber verir ve bildirir ki, kim gidip o uzak diyara varır, Anka kuşunu görürse, ebedi hayatı kazanır, hiç ölmez. Yalnız yolun şartları ağırdır, bir kez havalanıp, yalnızca mağaraya vardıklarında nefes alabilirler ve hem de kendine yük olmasın diye sefer zamanı yiyecek ve su götürmek olmaz. Ebediyeti kazanma aşkına düşenler çok oldu, o uzak diyardaki mağaraya gidip Anka kuşunu görmek istediler. Lakin yolun uzunluğu ve ağırlığına kanatlarının gücü yetmiyor. Onların arasından yalnız biri, yavru kuş mağaraya gidip Anka kuşuna seslendi. Beklemeden sesine cevap verdi: "Anka kuşu sensin!" Kendi içsel gücünü gösterip, iradesi zorluklara dayanan kimliğinden bağımsız olarak Anka kuşuna dönüşür.     

 "Anka Kuşu" romanı, çocuklara amaçlarına ulaşmak için hiçbir yoksunluktan korkmamak gibi yüksek manevi nitelik aşılamak amacıyla yazılmıştır.

Anka Kuşu efsanesi, insanın içindeki potansiyeli keşfetme ve kendi yolunu çizme hikayesini çok etkileyici bir şekilde anlatıyor. Her birimizin içinde bir Anka Kuşu olduğunu bilmek, hayatta karşılaştığımız zorlukları aşmak için büyük bir motivasyon kaynağı olabilir. Bu hikaye, özellikle çocuklara kendi güçlerini fark etmeleri ve hedeflerine ulaşmak için cesurca adım atmaları gerektiğini öğretmek açısından oldukça anlamlı.

Yavru kuşun Güneş’e ulaşma arzusu, onun hayallerine olan bağlılığını ve inancını temsil ediyor. Güneş’e ulaşmanın mümkün olmadığını söyleyenlere rağmen, yavru kuşun bu yolda inatla ilerlemesi, azmin ve kararlılığın ne kadar güçlü bir etken olduğunu gösteriyor. Kendi sınırlarını zorlayan ve sonunda Anka Kuşu’na dönüşen yavru kuş, aslında herkesin kendi içindeki gücü ve iradeyi keşfetmesi gerektiğini vurguluyor.

Hikayede yer alan diğer kuşların mağaraya ulaşamaması ise, hayatta karşılaştığımız zorlukların bazen bizi yıldırabileceğini ve pes etmemize neden olabileceğini hatırlatıyor. Ancak, içsel gücüne güvenen ve hedefinden vazgeçmeyenler, sonunda hayallerine ulaşabilir. Bu, özellikle çocuklara hayatta karşılaşacakları engeller karşısında nasıl cesur olmaları gerektiğini öğretmek için harika bir mesaj.

Anka Kuşu’nun “Sensin!” cevabı ise, insanın kendi kimliğini ve içsel gücünü fark ettiğinde gerçek anlamda özgürleştiğini ve dönüşüm geçirdiğini simgeliyor. Bu dönüşüm, kişinin kendi hikayesini yazması ve hayatını istediği şekilde yönlendirmesi anlamına geliyor. Hikaye, bireyin kendi potansiyelini keşfetmesi ve hayatını değiştirme gücüne sahip olduğunu hatırlatıyor.

"Anka Kuşu" romanı, sadece çocuklar için değil, yetişkinler için de ilham verici bir eser. Hayallerimize ulaşmak için cesaretle ilerlememiz gerektiğini ve zorluklar karşısında yılmadan kendi gücümüze inanmanın önemini hatırlatan bu hikaye, herkesin içindeki Anka Kuşu’nu uyandırabilir. Hem anlamlı hem de öğretici bir anlatım sunan bu roman, kesinlikle okunmaya değer.

www.haberpars.com