Son günlerde çok konuşulan ve öneminin anlaşılmasının gereklilikleri bence eksik anlatılan “ Lİyakât “ “ dedikleri “ İşin ehli “ dediğimiz olgudur ..
Hızla mesleklerin arttığı ve değişim gösterdiği yüzyılımızda ; dengeyi sağlamak , varoluşu korumak ve toplumsal yapıcılığı sağlamak için , ” olmazsa olmaz “ olan meslekler vardır..
Geleceğe insan yetiştiren öğretmen gibi ,
sağlık ve tedavinin gereksinimlerini sağlayan doktor gibi ,
Barınmamız , korunmamız ve doğal ihtiyaçların giderilmesi adına, “ yine olmazsa olmaz “ olan mühendislik dalları gibi ..
Daha nice nice sayabileceğimiz, dünya ve toplumların varoluş ve dengelerini sağlayan meslek dalları ..
Hepsinin de ortak özelliği insana hizmet etmektir bence ..
Hatasız ve kusursuz yaratılmış olan insanoğluna , hizmet de hatasız ve kusursuz olmalıdır ..
İşte bu kusursuzluk için , çeşitli eğitim ve öğretim sektörleri oluşmuştur bu hizmeti bilimsel ve akademik bilgilerle gerçekleştirebilmek için ..
Bu gerçekleşimi oluşturan meslek dallarının eğitimini alan kişilere diploma verilir..
O kişinin bu sektörü kusursuz yapabileceği ehliyetinin yani “ ehli kişi “ oluşunun kendisine verilmesi anlamındadır bu diploma ..
Bir toplumun ve bir milletin yükselmesini ,çağa uyumunu , çağın getirdiği değişim ve yeniliklerini rahatlıkla sentezleyebilmeyi sağlayan işte her meslekteki bu uzman kişilerdir ..
Yani ehli kişilerdir ..
“ Liyakât “dedikleri budur ..
Kökü Latinceden gelen “ Bir şeyi hak etmek “ olan
Yunanca da “ güç veya iktidar “ demek olan Türkçe diline girmiş olan yabancı bir sözcük..
Öztürkçesi “ işin ehli olma “
Modern Türkçesi ise ; “ işin uzmanı “ olma hali ..
Bu parantezi de burada açtıktan sonra şimdi dönelim asıl konumuza :
Kurumlar arası zincirin halkalarını oluşturan bütüncül bağ, işte bu kusursuzluk temsilini oluşturmuş , meslek gruplarındaki uzman kişler yani o işin ehli kişilerdir ..
Bu zincirde herhangi bir halkadaki eksiklik;
O bağın işlevini zayıflatır ve belki de durdurur ..
Bir Devletin bütüncül yapısı da böyle değerlendirilmelidir ..
Bana göre Devletin evrensel manâdaki varlığını , duruşundaki kudreti ve ilerleyişini hakimiyeti altına alan en önemli mesleklerden biri “ Siyaset Bilimi “ ve öğrenimi ile oluşmuş uzantılarıdır ..
Bir Siyaset bilimci ;
doğru ve yerinde kullanacağı hukuğu ve adaleti çok İyi bilendir ..
Bir Siyaset Bilimci ;
Tüm devlet rejimlerini tarihi , sonuçları , fayda ve zararları ile birlikte iyi sentezleyip, bağlı olduğu millete yakışan bir yönetim için çalışmalıdır ..
Devlet yönetimi zincirinin halkalarının birbirime güçlü kenetlenmesinde ,siyaset bilimcilerinin işlevi ve varlığı çok önemlidir .
Adı üzerinde ; hangi yüzyıl , hangi coğrafya ve hangi devlet olursa olsun Yönetimin en büyük halkası olan Siyaset :
Siyaset biliminin ön gördüğü bilgiler ışığında yapılanmalıdır ..
Neden mi ?
Çünkü :
Bir Siyaset bilimci ;
ele aldığı yönetimi , eğitimini aldığı sektörünün bilgi ve akademik bilmi ışığında yapacağı için , hata yapma oranı oldukça düşük olacaktır ..
Karşılaşacağı ve iletişim kuracağı her kuruma verebileceği bilimsel bir cevabı vardır ..
Hatasız ilerlemek böylece , kurumlar ve Uluslararası iletişimi güçlü ve etkili kılar , güven ve saygınlık kazandırır ..
Dilerim ki ;
bundan sonraki yıllarda ,
Atamız ‘ ın “ Yurtta Sulh , Cihanda Sulh “‘ dediği bu muhteşem ve kusursuz tespiti gibi ;
özde anlatmak istediği temel bilgilere hitap eden , daha nice nice bu konunun ehli kişileri ile donanmış kurumlarla, birlik ve beraberliğin hoş ve doğru varlığı ile , gerçek siyaset bilimciler ile ilerleyelim ..
Kirlendiği söylenen “‘Siyaset “ sözcüğünün yerini “ Devlet adamı “ veya “ Devlet Kadını”sözcüğü alarak o hep özlenen ve beklenen yere ulaşalım ..”
Sevgi ile ..
Meltem ’ ce
